Bireylerin huzurlu, mutlu ve kaliteli bir yaşam sürmelerinin ana koşulu sağlıklı olmalarıdır. Sağlıklı bir hayat sürmek her insanın en doğal hakkıdır. Sosyal devlet olmanın en başta gelen vasıfları arasında tüm vatandaşlarına ideal sağlık hizmeti sunabilmek geliyor. 

Kıymetli sağlık çalışanlarımız; tüm dünyayı etkileyen salgın sürecinde ailelerinizden, yakınlarınızdan, sevdiklerinizden uzak kalıp büyük risk ve sorumluluk alıp gece gündüz demeden, zaman ve mekân tanımaksızın insanları sağlığına kavuşturmak ve hayatlarını kurtarmak için gösterdiğiniz titiz ve insanüstü gayretleriniz her türlü takdirin üzerinde olup her zaman  Türk milletinin gönlünde şükranla ve minnetle anılacaktır.

İnsanı yaşatmayı ve insanın acılarını azaltmayı, insanlığa daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sunmayı ilke edinen, bu kutsal, saygın ve onurlu mesleği büyük fedakârlık ve özveri ile yerine getiren, en güç koşullarda bile insanüstü fedakarlıklarda bulunan sağlık çalışanlarını tebrik ediyor, hizmetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.

Karşılıksız hizmet ve fedakârlık isteyen mesleklerin başında şüphesiz hekimlik gelmektedir. Uzun süren eğitim programının ardından, hayat boyu devam eden ve hızla değişen şartlara ayak uydurmayı gerektiren akademik bir ruhu yansıtan hekimlik; hayatla ölüm arasındaki şifa köprüsü olup hasta  ve şifa bekleyen  insanlarımızın makbul dualarının sizlerle birlikte olduğunu biliniz.

Bu duygu ve düşüncelerle bu kutsal görevi icra ederken şehit düşen sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere, sağlıklı bir gelecek için çalışan ahirete irtihal etmiş sağlık çalışanlarını şükranla yad ediyorum. Her birine Allah'tan rahmet diliyorum.  Sağlık hizmeti verirken şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarına yapılan bu gayri insani davranışın kabul edilemez olduğunu görüyor en şiddetli şekilde cezalandırılacağına inanıyorum. Gece gündüz demeden çalışan, insana hizmet onurunu kalbinde taşıyan sağlık çalışanlarına  tüm içtenliğimle teşekkür ediyor, tüm sağlık çalışanlarımızın “14 Mart Tıp Bayramını” yürekten kutluyorum.